FERİBOT
AYIN LAFI
- Tayfun Timoçin
FERİBOT
Feribot artık tamamen aşina olduğumuz bir araç. Başta İstanbul olmak üzere tüm denizlerimizde eskiden vapur vardı, onu bilirdik, feribot, hayatımıza sonradan girdi ve hızla da yayıldı. Marmara’da cirit atıyorlar. Çanakkale’de varlar, Ege’de adalar ve Türkiye arasında onları görüyoruz, dünyanın her yerinde bizim feribot dediğimiz gemiler hizmet etmekte. Biz Türkiye’de, feribot deyince deniz otobüsü ve içine araba ve yolcu alarak taşımacılık yapan deniz araçlarını algılıyoruz. Eskiden, İstanbul’da çalışan, bugün bazı başka belediyelerin veya özel teşebbüslerin de satın alıp kullandıkları şehir hatları vapurlarına sadece “vapur” derdik. Feribot lafını yeni yeni kullanır olduk da acaba onu da doğru mu kullanıyoruz?
İngilizcede “ferry”, “taşımak, nakletmek” anlamına geliyor. Eski İngilizce’deki “faran” kökünden türeyen “ferian” sözcüğünden geldiğini biliyoruz. “Faran” ise Almanca “fahren” yani “gitmek” sözcüğünü temel almış. Bu türemiş sözcükler de “deniz üzerinde bir şeyi nakletmek” anlamını kazanmış zaman içinde. Yani, su üzerinde yük ve yolcu taşıyan her şey aslında “ferry”. Yurtdışına çıkanlarımız görmüştür, oradaki tüm yolcu taşıyan su araçlarına “ferry” denir. Görenlerimiz vardır, eskiden deniz otobüsleri vs. yokken de İstanbul’da deniz ulaşımını gösteren yol tabelalarının üzerinde vapur resmiyle birlikte “ferry” sözcüğü yazardı. (Bizim emektar vapurların önemli kısmının İngiltere Glasgow’da yapıldığını da göz önüne alırsak…)
Buradan şunu çıkartabiliriz: Ferry, sadece modern, hızlı, gelişmiş deniz araçlarına verilen isim değildir. Örneğin İstanbul’daki şehir hatları vapurları da “ferry”dir aslında. Yani ille de katamaran veya trimaran olması gerekmiyor. Şuna feribot denir, buna deniz otobüsü denir, bunun adı vapurdur gibi ayrımlar bize has, çünkü zaman içinde ayrı ayrı hayatımıza girdikleri için ayrı ayrı isimlendirmişiz. Bu arada lafı gelmişken söyleyelim: Vapur da yine İngilizce “vapour” yani “buhar” sözcüğünden geliyor. Buharlı gemiler zamanından kalma bir laf yani.